• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Size En Yakın Geleneksel Tıp Merkezini Bulmak İçin
Forum Sayfamızı Ziyaret Ediniz veya Buraya Tıklayınız
  
 
REKLAM

deneme reklam

HACAMAT TARİHİ




HACAMATIN TARİHİ

 

      Kan aldırmanın ilk defa kim tarafından nerede ve ne zaman uygulandığı ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Yavuz Unat ile Esin Kâhya bu uygulamanın eski Mısırlılardan itibaren bir tedavi yöntemi olarak geliştirilip kullanıldığını, M.Ö. 1550 yılında yazıldığı var sayılan Ebers Papirüsü'nde konu ile ilgili bilgi verildiğini bildirirler. Aynı araştırmacılar, Hippokrates (M. Ö. 460-377)'in Corpus adlı eserinde tıpta kanın önemini vurgulayıp kan alma işlemini bir tedavi yöntemi olarak uyguladığını ve kan almanın bilimsel bir boyut kazanmasında en önemli rolü Celsus (M. Ö. 300'ler)'un üstlendiğini ileri sürerler (Unat, Kâhya 2006: 1-2). Yunan tıbbının büyük hekimi Galen (M. S. 131-210), İslâm dünyasının meşhur âlimlerinden İbn-i Sînâ (M. S. 980-1037) ve Zehrâvî (M. S. 936-1013) de kan aldırma yönteminden bahsetmişlerdir. Bu tedavinin Çin, Moğol, Roma, Mezopotamya vb. uygarlıklarda da asırlar öncesine uzanan bir tarihi vardır.
      

   Kan aldırmak -hacamat- Peygamberimiz (s.a.v) tarafından da bizzat uygulanan ve tavsiye edilen bir tedavi yöntemidir. Hz. Peygamber, kan aldırmanın faydalı olduğu ile ilgili "Bu nedir biliyor musun? Bu hacamattır. Bu sizin başvurduğunuz tedavi yollarının en hayırlısıdır." (Canan 1995: 300) buyurmuştur.
     

       İbn-i Abbas, Hz. Peygamber'in Miraç gecesi, meleklerden oluşan bir topluluğa her uğrayışında kendisine meleklerin "Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat olmalarını emret." (Canan 1995: 323) buyurduklarını nakleder.

      Hz. Peygamber'in kan aldırmanın zamanı ile ilgili olarak "Kim ayın on yedisinde, on dokuzunda ve yirmi birinde hacamat olursa her hastalığa karşı şifa bulur." (Canan 1995: 317), "Kimin hacamatı ayın on yedi Salısına rastlarsa, sakın hacamat olmayı ihmal etmesin." (Canan 1995: 318) buyurdukları rivayet edilmektedir.
   
      Kan aldırmanın bu günlerde tavsiye edilmesinin sebebiyle ilgili olarak İbn-i Sînâ şu açıklamayı yapmıştır: Ayın ilk ve son birkaç günü hacamat yapılmamalıdır. İlk birkaç günde hıltları faaliyete geçirmek zordur. Bunun yanı sıra, son birkaç günde hıltların faaliyetinde bir hayli azalma vardır. Böylece hacamatın ay ortasında yapılması en iyisidir. O zaman ay dolunay durumunda olduğundan, hıltların gerilim ve faaliyeti dikkati çeker. Dolunayın etkisi o kadar büyüktür ki, beyin bile kafatası içinde şişer ve nehirlerdeki ve kanallardaki su, onun (Ay) med cezir etkisiyle yükselir (İbn-i Sînâ 1995: 333-334).

      Hadislerin bildirdiğine göre hacamatın, ayın on yedi, on dokuz ve yirmi birinde; pazartesi, salı ve perşembe günlerinde yapılması daha faydalıdır (Yılmaz http://www.yeniumit.com.tr/konular/detay/hz--peygamber-s-a-s-ve-hacamat-kanaldirma: 08.09.2013). Kan aldırmak için en uygun mevsim ise bahardır. Bunların yanı sıra Hz. Peygamber'in kan aldırma ile ilgili başka hadisleri de rivayet edilir (bkz. Canan 1995: 300-324).[1]


[1] Ahmet AKDAĞ (Arş. Gör., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Trabzon / TÜRKİYE)

  
1181 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın